25 Kasım 2012 Pazar

haiku-3



allah diyen kuş
salak mısınız siz
dese ya ne güzel

haiku-2



deseydin keşke
beraber oynayalım
mutlu olalım

haiku-1



yapma arkadaş
karışma işte bana
zincirlenemem

film şeridi

kimin hayatı dopdolu geçiyor?


benim pek de dolu değil aslında
aynı muhabbetler ömür boyu
insanlar değişiyor
muhabbetler değişmiyor
'canım nasılsın'
'peki kuşum'...

işyeri farklı mı?
'yalnız bir dahakine izin alırsan lütfen!'
'pls ltf tsk'
'mektubunuz için teşekkürler'
'birbirimize saygı duyalım lütfen'
'şurda yüzyüze bakıyoruz, insan ol biraz hayvanlık yapma ulen!'

'yok annecim daha çocuk düşünmüyoruz'
'hasibe teyzenin kızı mı, aman ne güzel!'

'sence bu kürtler ne istiyor bizden?'
'ama artık bıktım valla verelim de kurtulalım'
'bir katalan dünyaya bedel'
'zaten herkez bize düşman'
'paylaş, feys bunu siliyor'

bıktırdınız beni

Rüya-1


gelecekteyiz
ben, sevgilim ve dün sansörde gördüğüm adam,
folyodan kıyafetler yok henüz,
insanlar şimdiki gibi,
ve onlar...
bildigimizi bilmiyorlar
bilseler yok ederler
dalekler gibi

gelecekteyiz
robotlarımız bile var, sinsiler üstelik
misafirlerle bir olmuşlar bize hükmediyorlar
yarattıklarımızın artık bize eyvallah'ı yok
insanlar oysa...
aynı itaatkar insanlar

tanrı bu diyarları terkedeli çok oldu
insanlar oysa...
aynı itaatkar insanlar

hava karanlık, gri, puslu,
bitki örtüsü muhteşem
artık hor gördüğümüz doğaya muhtaç, 
saklanarak yaşıyoruz,
alışveriş merkezleri insanlarla dolu,
zamanın sonuna gelmişiz
milletin derdi hala alışveriş...

kimse hatırlamıyor mu artık?
niye herkes mutlu?
pazarlık yapmak yok
aklın senin değil,
kamu malı
her düşünce serbest değil,
bazıları sapkın,
sapkınlar yok edilir

hava karanlık, puslu
ama bitki örtüsü muhteşem,
sahi ben niye burda onlarla beraberim?
sevgiliye eyvallah
ama daha dün asansörde gördüm. 
bu robot... geçen gün... şeyden değil mi ya?
şehir manzarası aynı o fotoğraf...

gözlerimi iyice sıkıp açmaya mı çalışsam acaba
yoksa kalıp savaşsam mı buradakiler için
şu an farkında değiller 
mutluluk sanıyorlar
halbuki bende daha güzeli var
özgürlük...
öpülesi sevilesi özgürlük
haykırılası özgürlük

bu ses de nerden geliyor?
bibip bibip...



Bok çukuru


‘Canım saçını çok beğendim’
‘o senin güzelliğin yavrum!’
‘ay şuna da gıcık oluyorum kendini ne sanıyorsa’
‘bak bak havalara bak’

...

Var mı kardeşim var mı bir diyeceğin,
Ben özgür olmayı seviyorum
Uyum sağlamak yavşaklığın dik alası
Senden de tiksiniyorum kankilerinden de
Hayatımda size yer yok artık
Kafamın içini daha fazla meşgul etmeyin
Defolun gidin


Ben evimde mutluyum
Yalnızken mutluyum, hüznümle mutluyum
Abartırken mutluyum karanlığı, aydınlığı, sıkıntıyı
Açar bir kitap okurum,
Kendi kendime gülerim,
İnsanları bilmeden daha çok severim
Uzaktan içimi ısıtanlar
Yakından buz gibi yaptınız yüreğimi
Hadi siktirin gidin.

18 Ekim 2012 Perşembe

selamın aleykum,


gecenin bir yarısı gurbet ellerden yazıyorum bunu. nedense bu aralar uyuyamıyorum sabah da haliyle yataktan surune surune kalkıyorum.

bi suredir blogdan uzak kaldım, ne yapmak istedigime karar vermek icin. 4 tane yazı yazmısım blog gelecegimi dusunuyorum napsam acaba profesyonel bloga mı cevirsem diye :) bi smileyle kendime guleyim bari de naifliğimle barışığım mesajı vereyim...

bu prof vs kişisel meselesini twitterda da çözmem lazım. daha yeni hesap aldım twitterdan profesyonel tutayım dedim. e baktım iki kelime aklıma gelmiyo. 3 5 haber cıkarsa işimle ilgili onları rt liyorum onun dısından bi numara yok. bi de takipci de işte sen ben bizim oğlan seviyesinde. dedim ki boyle olmaz ben siyasi goruslerini duyarlılığını klavyeden duyurmadan yasayamayan hassas bir bireyim olmaz oyle: twitterım olucak da politik haberleri paylaşmıycam dedim ve twitterdan ikinci hesabımı aldım. aldım da bu sefer baska adres kullandım arkadaslarımı eklemedim, tanımadıgım milleti ekledim. biraz garip oldu şimdilik.

neyse belki ilerde duzelir. amaan kasamaya gerek yok alt tarafı sosyal medya :) su dunyada honey boo boo child'ın annesi de yasıyo ben de yasıyom ne var yani. kimin tribi bunlar aradıgımıbulamadım? akıllı ol